
Biorezonansın başarılı olduğu alanlardan biridir baş ağrıları. Özellikle “migren” olarak adlandırdığımız şiddetli baş ağrıları için biorezonans tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir.
Migren, soğuk bir terleme ile birlikte gelip, başın ve yüzün yarısını kaplayan özel bir baş ağrısıdır. Başın bir bölgesinde başladığından “yarım başağrısı” olarak da bilinir. Bazen başağrısına göz, dudak, ense ve sırt ağrıları eşlik eder. Zonklayıcıdır, giderek şiddetlenir, genişler, kafa yarısını veya tamamını etkiler.
Bazen dayanılmayacak kadar şiddetli olabilen migren ağrıları birkaç dakika sürebileceği gibi saatlerce, hatta günlerce devam edebilir. Başın yarısında zonklamalar, bulantı ve bazen kusma görülür. Gözün önünde siyah benekler, bulanık lekeler uçuşur.
Bazı kimseler konuşmakta zorluk çekerler, ses ve ışığa hassasiyet gösterirler, dudak ve dişlerinde ağrı, hassasiyet ve uyuşma oluşur.
Boyun atlas ve C2 omurga eksen kaymalarının yarattığı migren hastalığında ise beyni besleyen vertebralis damarlar ve yüz bölgesindeki sinirlere baskı oluştuğundan, bu bölgede gerilim arttığından, şiddetli baş ağrısı, yüz sinirlerinde hassasiyet, ense ve boyun ağrısı, boyun tutulması ve mide bulantısı oluşmaktadır.
Migreni tetikleyen faktörler:
Stres: heyecan, gerginlik, yorgunluk ve yoğun duygular migrenin başlamasında önemli role sahiptirler.
Hormonal değişiklikler: kadınların büyük çoğunluğunda migren atakları adet döneminde sıklaşır ve şiddetleri artar. Bazı kadınlarda ise migren krizleri sadece adet dönemlerinde olur.
Bazı yiyecek ve içecekler: kişiden kişiye değişen hassasiyetle, yiyecek ve içeceklerdeki bazı maddeler damarları doğrudan etkileyerek genişlemelerine neden olarak, bazı maddeler ise dolaylı refleks yollar ile ağrıyı başlatabilirler. Örneğin, alkol doğrudan etki ederken kafein ve nikotin gibi maddeler dolaylı olarak etki etmektedirler.
Uyku: fazla uyku ve uykusuzluk migren krizini başlatabilir.
İklim değişiklikleri: bazı migren hastaları iklim ve hava değişikliklerinden etkilenebilirler.
Kokular: Bazı ağır kokular migreni provoke edebilmektedirler.
Migrenin Biorezonans ile tedavisi:
Klasik tedavilerden farklı olarak, ilaçsız ve yan etkisiz bir tedavi sunan biorezonans terapilerinin migren hastalarındaki etkileri çok olumludur. Vücud dengesini bozan blokajları kaldırarak sağlıklı eski konumuna döndürür.
Biorezonans yöntemi biofiziksel düzeyde konumlanmakta ve vücudun elektromanyetik alanının bilgisini kullanmaktadır. Hücresel iletişimi hastalandırıcı frekans örneği, iyileştirici frekans örneğine dönüştürülür. Kişinin vücuduna ait elektromanyetik titreşimler elektrotlar ile biorezonans cihazına aktarılır. Özel bir ayırıcı güçlendirici, sinyal akışının bozulmasını engellemek için giriş ve çıkış potansiyellerini ayırır. Başka fonksiyonlar ek frekans modülasyonları sağlar. Hazırlanan frekanslar, elektronik koruyucu devrelerle vücuda geri gönderilir. Çıkış sinyali de manyetik bir değişim alanından geçirilerek vücuda gönderilir. “Odaklı” ayarlamalar özgün tedaviyi mümkün kılar.